Ege Hikâyeleri başlıklı bu kitaptaki hikâyeler öncelikle bir zaman ve mekânda cereyan eden toplumsal olayları, ilişkileri esas almıştır. Hikâyelerde merkezde İzmir olmak üzere bu bölgede özellikle kırsal kesimde yaşayan insanların, toplumsal hayatın tüm boyutlarıyla ilgili yaşantıları, psikososyal ilişkileri, âdetleri yer almaktadır. Gene anlatımlar, Ege bölgesine has konuşma, yeme-içme, eğlenme gibi karakteristik sosyolojik-folklorik özellikleri içermektedir. Kültür en genel anlamıyla bir toplumun yaşama ve yaratma biçimi olduğuna göre hikâyeler üretim de dâhil olmak üzere tam da bu sosyal kurum ve olguları, toplumsal yapının değişik görünümlerini yansıtmaktadır. Zaman kavramı açısından da hikâyeler on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayarak esas olarak yirminci yüzyıl Türkiye’sine denk düşmektedir. Sosyolojik bir temel ilke olarak bilinmektedir ki, yerelin doğallığını, gerçekliğini yakalamadan evrensel insan gerçeğine ulaşmak da mümkün değildir. Dolayısıyla bu noktada bir bütünlüğün ve örtüşmenin bulunduğunu söyleyebiliriz.
Hikâyelerin bir bölümünde Osmanlı İmparatorluğunun çöküş sürecinde art arda gelen savaşlar sebebiyle, toplumda meydana gelen çok can yakıcı sosyal manzaraların, acılı olayların, perişanlığın, hüznün bireysel ve toplumsal düzeyde görüntüleri sergilenmiştir. Ayrıca bu savaş olaylarından dolayı oluşan nüfus hareketlerinin yol açtığı insani dramlara da yer verilmiştir. Çeşitli sebeplere dayalı olarak ister iç ister dış göçler dünya tarihinde, her zaman ve her ülkede en trajik toplumsal gelişmelere yol açmıştır denilebilir. Hikâyelerde bunun örnekleri de vardır.
Bazı hikâyelerde de tüm bu olumsuz olaylara, süreçlere rağmen oluşan toplumsal çözülmeye karşı halkın tahammülü, metaneti, sağduyulu sabrı ve halktaki devlet bilinci, her şeye rağmen umudunu yitirmeme duygusu, sosyal bütünleşme direnci açıkça gözlenmektedir.
Özetle kitaptaki hikâyeler bazı bireysel ve toplumsal insan manzaraları vasıtasıyla belirli bir mekân ve zaman diliminde bir kültürün varoluş sürecini ve akışını yansıtmaktadır.
Dizisi: Çağdaş Türk yazarları
Türü: Siyaset bilimi/Sosyoloji
Yayıncı: Eren Gündoğan
Düzelti: Ahmet Uludağ ve Uğur Özdal
Yayına Hazırlayan: Tuğba Tuğçe Gündoğan
Kapak Düzenleme: Mehmet Cemal Arpacı
Cilt Bilgisi: Amerikan cilt
Kağıt Bilgisi: Enzo cremy
Basım Tarihi: Eylül 2024
Sayfa Sayısı: 190
Kitap Boyutları: 13,5x21 cm
ISBN No: 978-975-520-380-5
Barkod No: 9789755203805
Dr. Aydın Yaka, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. Ayrıca ilgili bölümlerden Felsefe Tarihi ve Pedagoji sertifikaları aldı. Bir süre öğretmen okullarında çalıştıktan sonra sırasıyla; Erzurum Kâzım Karabekir Eğitim Enstitüsü’nde, Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü’nde ve İzmir Eğitim Enstitüsü ile İzmir Yüksek Öğretmen Okulu’nda Sosyoloji ve Pedagoji öğretmenliği yaptı. 1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nde öğretim görevlisi oldu. 1992’de aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora yaptı ve o yıl içinde Eğitim Bilimleri Bölümü’ne yardımcı doçent olarak ataması yapıldı. Çalışma alanı ve verdiği dersler Sosyoloji, Eğitim Sosyolojisi, Eğitim Tarihi ve Eğitim Felsefesi ile ilgilidir. Yazdığı bölümlerle eğitimle ilgili (Eğitime Bilimine Giriş dersi gibi) üç kitabın yazımına katkıda bulundu. 2009 yılında emekli oldu. Ancak iki üniversitede verdiği derslerine 2015 yılına kadar devam etti. 2011 yılında “Sosyal Değişme-Türk Modernleşmesi” başlıklı, 2015 yılında da “Sosyoloji Yazıları” başlıklı kitapları Gündoğan Yayınlar’nda basılıp yayınlanmıştır. Ayrıca 2016 yılında “Egede Bir Köy Barbaros-Monografik Araştırma” başlıklı kitabını yayımlamıştır. Bunların yanında esas olarak sosyoloji, eğitim ve modernleşme ilgili olmak üzere toplam yüz dolayında makalesi, bilimsel dergilerde, bilimsel kongreler sonrası yayınlanan kitaplarda, Milliyet, Radikal ve Habertürk gibi gazetelerde yayınlanmıştır.“aydinyaka.com Toplumsal Dinamik” başlıklı bir internet sitesinde de makalelerini yayımlanmaktadır.
0 Yorumlar