İnsan Toplum Ve Kültür Üzerine/(Denemeler)

-“Tefekkür bilimden önce gelir” Durkheim (réflexion/derin düşünce)

-İbni Sina der ki; “Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek de tehlikelidir.”

-Filozofların aydınlatmadığı toplumları şarlatanlar aldatır. (Fransız filozofu Condorcet)

-Schopenhauer’ın şöyle söyler “İnsanlar ayaklarının dibinde duran şeyi, gökte bulutların arasında ararlar.”


İnsanların kullandığı ve sayısız faydalar sağlayan her pratik aracın, aygıtın, yöntemin, tekniğin, malzemenin gerisinde birçok insanın yoğun zihinsel emeği, çalışması vardır. Ancak sistemli, amaçlı ve yöntemli düşünüşün yani tefekkürün yaşandığı kültürler bilimde, sanatta ve her türlü toplumsal yaşam alanında yaratıcı olabilmektedirler. İnsan beyninde, kültürde kavram zenginliği olmadan, bu kavramlar zihinde yoğrulup olgunlaştırılmadan, işlenmeden yeni ve orijinal düşünceler oluşturulamamaktadır; bu durumda kültürde mekanik tekrarlar baş göstermekte ve toplum bir kısır döngü, sığ bir yaşam içinde debelenip durmaktadır.

Tefekkür (réflexion/derin düşünce)zihni terbiye ve disipline eder, zihne bütünsel, tutarlılığı olan bir görüş, bir doğrultu kazandırır. Böyle bir düşünce tarzından mahrum olan ve bu tür bir zihin eğitiminden geçmeyen beyinler kısırdır. Zihnin tasarımları, kuramsal birikimleri olmadan yaratıcılığı da olamaz. Dolayısıyla ekonomide mal ve hizmet üretimi de önce zihinsel üretime dayanmaktadır.

Gerçekte değişmenin, gelişmenin temelinde de tefekkür vardır. Ne kadar düşünürsek o kadar yaratıcı olur ve değişiriz. Bu durum hem birey hem de toplumlar için geçerlidir.

Toplumlarda bütün yeniliklerin, ilerlemelerin motoru insandaki ihtiyaçla birlikte merak etme özelliğidir. Günlük, basit merakın, düşüncenin ötesinde oluşan tecessüs ve tefekkür, artık yeni bir fikrin, nesnenin, aletin, teorinin oluşturulması yolunda ciddi bir yolculuğa çıkmak demektir. Söz konusu davranış insandan o ölçüde de bir çaba, irade ve tutku ister.

Burada tecessüsü yoğun bir anlama, kavrama, inceleme merakı olarak kullanıyoruz

Dizisi: Çağdaş Türk yazarları
Türü: Siyaset bilimi/Sosyoloji
Yayıncı: Eren Gündoğan
Düzelti: Ahmet Uludağ ve Uğur Özdal
Yayına Hazırlayan: Tuğba Tuğçe Gündoğan
Kapak Düzenleme: Mehmet Cemal Arpacı
Cilt Bilgisi: Amerikan cilt
Kağıt Bilgisi: Enzo cremy 
Basım Tarihi: Mart 2024
Sayfa Sayısı: 188
Kitap Boyutları: 13,5x21 cm 
ISBN No: 978-975-520-379-4
Barkod No: 9789755203794

Dr. Aydın Yaka, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. Ayrıca ilgili bölümlerden Felsefe Tarihi ve Pedagoji sertifikaları aldı. Bir süre öğretmen okullarında çalıştıktan sonra sırasıyla; Erzurum Kâzım Karabekir Eğitim Enstitüsü’nde, Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü’nde ve İzmir Eğitim Enstitüsü ile İzmir Yüksek Öğretmen Okulu’nda Sosyoloji ve Pedagoji öğretmenliği yaptı. 1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nde öğretim görevlisi oldu. 1992’de aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora yaptı ve o yıl içinde Eğitim Bilimleri Bölümü’ne yardımcı doçent olarak ataması yapıldı. Çalışma alanı ve verdiği dersler Sosyoloji, Eğitim Sosyolojisi, Eğitim Tarihi ve Eğitim Felsefesi ile ilgilidir. Yazdığı bölümlerle eğitimle ilgili (Eğitime Bilimine Giriş dersi gibi) üç kitabın yazımına katkıda bulundu. 2009 yılında emekli oldu. Ancak iki üniversitede verdiği derslerine 2015 yılına kadar devam etti. 2011 yılında “Sosyal Değişme-Türk Modernleşmesi” başlıklı, 2015 yılında da “Sosyoloji Yazıları” başlıklı kitapları Gündoğan Yayınlar’nda basılıp yayınlanmıştır. Ayrıca 2016 yılında “Egede Bir Köy Barbaros-Monografik Araştırma” başlıklı kitabını yayımlamıştır. Bunların yanında esas olarak sosyoloji, eğitim ve modernleşme ilgili olmak üzere toplam yüz dolayında makalesi, bilimsel dergilerde, bilimsel kongreler sonrası yayınlanan kitaplarda, Milliyet, Radikal ve Habertürk gibi gazetelerde yayınlanmıştır.“aydinyaka.com Toplumsal Dinamik” başlıklı bir internet sitesinde de makalelerini yayımlanmaktadır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Yukarı Çık!