Sosyoloji Yazıları / Çatışma Kültüründen Uzlaşma Kültürüne

"Türkiye'de güncel sorunlarla boğuşurken, temel meseleleri ve ana doğrultuyu gözden uzak tutmamak lazım. Çünkü bugünkü sıkıntılar bu ana meselelerin türevleridir. Biz, dünyanın din, etnisite ve  kültür bakımından en renkli (dolayısıyla en çatışmalı), zengin sosyal coğrafyasında kurduğumuz büyük bir imparatorluktan ulus devlet yaratma sürecine, ayrıca geri kalmışlığın oluşturduğu sosyal stres ve telaşla hızla sanayileşmek, kalkınmak, demokratikleşmek yani modernleşmek sürecine girmiş bir toplumuz. Bu sosyolojik süreçler çok problemli, zor, sancılı ve uzun soluklu süreçlerdir. 

Cumhuriyetin başlangıç yıllarında bu süreçlerin bu kadar belalı olduğunu ve uzun süreceğini fark ettiğimizi zannetmiyorum. Ayrıca Cumhuriyeti kuran kadrolar yeni siyasal düzeni sağlamak, yerleştirmek adına, tarihsel bakımdan sosyal zemindeki, dinsel, etnik, ekonomik ve kültürel farklılıkları görmezden gelerek sadece siyasal ve yasal reformlarla bu işin başarılabileceğini düşünmüşlerdir. Halbuki ulaşılmak istenen hedef ve dava çok büyüktür; ama burada kullanılan araçlar, yöntemler çok yetersiz kalmıştır. Bugün iç ve dış dinamiklere, gelişmelere bağlı olarak toplum (bu noktada İletişim Devrimi'nin etkilerini de hesaba katmak gerekir) demokratikleştikçe, özgürlükler ve bireyleşme arttıkça tüm eski hesaplar, defterler açılmakta, halledildiğini zannettiğimiz tarihsel, etnik, dinsel meseleler su yüzüne çıkmaktadır. Bu bölgenin özelliğinden dolayı dış sorunlar da cabası. İşte bu nedenlerle toplumları anlama, kavrama, analiz etme ve açıklama çabası olarak tarif edilebilecek olan sosyolojiye, yani sosyolojik veri ve bulgulara, yorumlara çok ihtiyacımız vardır. Sosyolojik meseleler salt hukuki, siyasal tedbirlerle, yasalarla, direktiflerle çözülemez. 

Disraeli’ye göre dünyada iki türlü insan vardır: “Sorun çözen insan, kendisi sorun olan insan.”

Ulus inşası yani sosyal ve ulusal bütünleşme öncelikle siyasal bir olgu değil, özü itibariyle ve öncelikle psikososyal ve kültürel bir olgudur. 

Toplumlar acı çekerek öğrenirler. Biz de büyük acılar da çeksek, uzun zaman da geçse sosyal bütünleşmeyi, demokratikleşmeyi gerçekleştireceğiz. Ancak toplumun önüne, onu tanımadan ve onun gerçekliğine aykırı düşen dayatmalar, öneriler koymak problemleri çözmek bir yana, meseleleri tümden ağırlaştırır ve işin içinden çıkılmaz hâle getirir". 

Dizisi: Çağdaş Türk Yazarları
Türü: : Akademik
Cilt Bilgisi: Karton
Kağıt Bilgisi: İthal enzo Cremy
Basım Tarihi: Ağustos, 2015
Sayfa Sayısı: 402
Kitap Boyutları: 13,5 x 20,5 cm
ISBN No: 978-975-520-324-9
Barkod No: 9789755203249


Dr. Aydın Yaka, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirdi. Ayrıca ilgili bölümlerden Felsefe Tarihi ile Pedagoji sertifikaları aldı. Bir süre öğretmen okullarında Meslek Dersleri öğretmeni olarak çalıştıktan sonra sırasıyla; Erzurum Kâzım Karabekir Eğitim Enstitüsü'nde, Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü'nde ve İzmir Eğitim Enstitüsü ile İzmir Yüksek Öğretmen Okulu'nda Sosyoloji ve Pedagoji öğretmenliği yaptı. 1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü'nde öğretim görevlisi oldu. 1992'de aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora yaptı ve o yıl içinde aynı bölüme yardımcı doçent olarak ataması yapıldı. Çalışma alanı ve verdiği dersler Sosyoloji, Eğitim Sosyolojisi ile ilgilidir. Yazdığı bölümlerle, eğitimle ilgili üç kitabın yazımına katkıda bulundu. 2009 yılında emekli oldu. Buca Eğitim Fakültesi ile bir özel üniversitede dersler vermeye devam etmektedir. 2011'de "Sosyal Değişme-Türk Modernleşmesi" başlıklı kitabı yayımlanmıştır. Bunların yanında, sosyoloji, modernleşme ve eğitimle ilgili olmak üzere, çeşitli bilimsel dergilerde ve gazetelerde çok sayıda makalesi yayımlanmıştır. 


Yorum Gönder

0 Yorumlar

Yukarı Çık!