Bilgi Sosyolojisi ve Problemleri adıyla hazırlanmış olan bu kitap, bütün tarih boyunca üretilmiş olan bilgi ile toplum ilişkilerine ve sosyoloji biliminin bir alt dalı olan bilgi sosyolojisinin problemlerine dair bir çalışmadır. Kitap bilgi ile ilgili kavram ve terimlerin analiz edildiği giriş bölümünden başka dört ayrı bölümden oluşmaktadır. Kitabın girişinde tarım ve sanayi toplumları döneminin karakteristik özellikleri incelenmiş; bu dönemlerin arasındaki farklar ve ilişkiler bilgi, enformasyon, bilgi toplumu, ağ toplumu, bildirişim toplumu kavramları üzerinden analiz edilmiştir. Bu bağlamda, düşünce tarihi boyunca bilgi ile toplum ilişkisinin geçirmiş olduğu değişim ve dönüşüm açıklanmıştır.
Kitabın ilk bölümünde, bilgi sosyolojisinin önemi, bilgini felsefeden farklı olarak inceleniş biçimi ve tartıştığı konuları da ele alınmıştır. Bu bölümde ayrıca bilgi sosyolojisinin tarihsel olarak incelenmesini ve kuruluşundan önceki süreç hakkında bilgileri içermektedir. Daha sonra ise bilgi sosyolojisi ayrı bir alan olarak kurulmadan önce, bilginin toplumsal rolü ve fonksiyonlarına değinen toplum düşüncelerine yer verilmiştir. İlkçağdan Ortaçağa, Ortaçağdan Yeniçağa, Yeniçağdan 20. Yüzyıla kadar bilgi sosyolojisinin kuruluşuna hazırlık oluşturan ve katkıda bulunan fikirler incelenmiştir.
İkinci bölümde ise, bilgi sosyolojisinin kurucularının ve geliştiricilerinin görüşleri anlatılmıştır. Bu kısımda özellikle Alman düşünce geleneğinin önemli temsilcilerinin bilgi sosyolojisine yaptıkları katkılar incelenmiştir. Bu bağlamda bilgi sosyolojisi terimini ilk kullanan Jarusalem ve Dilthey’in düşünceleri anlatılmıştır. Diğer alt başlıklarda ise, bilgi sosyolojisinin gelişmesinde katkıları olan, Mannheim, Sorokin ve Gurvitch’in düşünceleri ele alınmıştır.
Kitabın üçüncü bölümü bilgi sosyolojisinin problemlerini incelemeye ayrılmıştır. Bu bölümde incelenen en önemli problem, bilgi sosyolojisinin yöntemi ve tekniklerinin nasıl olması gerektiğidir. Daha sonraki konular da zihniyet, ideoloji ve ütopya ile seçkinler hakkındadır. Bu konular ele alınırken, Batı toplumlarındaki bilgiye yüklenen anlam ve fonksiyon eleştirel bir yaklaşımla tartışılmıştır. Özellikle, Francis Bacon’ın bilgiyi güç aracı olarak gören, anlayışının üzerine inşa edilen bilim ve iktidar ilişkisi ortaya konulmuştur.
Dördüncü ve son bölümde ise, bilgi sosyolojisinin özellikle çağımızdaki belli başlı problemlerine yer verilmiştir. Bu problemlerden bilginin sosyal gerçeklikle ilişkisi, bilgi iktidar ilişkisi, bilgi nicelik ilişkisi, bilgi hakikat ilişkisi, bilgi toplumsal düzen ilişkisi analiz edilmiştir. Son olarak ise bilgi toplumundan ağ toplumuna ve ağ toplumundan bildirişim toplumuna yaşanan değişim süreci incelenmiştir. Çağımızda yeni bilgi teknolojileri sayesinde bilginin iletişim ve bildirişim imkânının gelişmesiyle kazanmış olduğu değer ve fonksiyonuna vurgu yapılmıştır. Bu gelişmelerin özellikle demokratik bilincin ve kültürün yaygınlaşmasına katkı yapacağı beklentisi ve ümidi dile getirilmiştir.
0 Yorumlar