Mektup Seçkisi

İnsanın, kendinden uzakta bulunan birine meramını, yazılı olarak, nispeten kısa anlatmak için başvurduğu bir türdür mektup. En kalın çizgilerle, üçe ayrılırlar mektup çeşitlerini: ticarî, bireysel ve edebî. Ticarî mektup ya da iş mektubu, bizim ilk planda ilgi alanımızın dışında. Üzerinde durmak istediğimiz, edebî değeri olan bireysel mektuplar. Diyebiliriz ki bireysel mektuplar, sahibi bir yazar, bir filozof ya da sanatçıysa edebî değer kazanıyor. Söz konusu yazarın hayatını, siyaset, felsefe, sanat hakkındaki görüşlerini öğrenmede mektupları, güvenilir bir kaynak görevi görüyor. Edebiyat araştırıcıları, yazarın başka eserlerini incelerken onun mektuplarını ihmal etmezler; çünkü ya eserlerindeki bazı düşüncelerini destekleyen belgeler bulurlar bunlarda ya da eserinde yansımayan bazı görüşlerini keşfederler. Meselâ Hermann Hesse'nin yeni yayını tamamlanan mektup ciltleri; edebiyat dünyasındaki mevcut Hesse imajını değiştirecek nitelikte olmuştur. Politikayla ilgisiz bir Hesse imajı yıkılmış, politikaya duyarlı, uygar, çağdaş bir Hesse imajı ortaya çıkmıştır.

Mektubun birincil özelliği, var oluş nedeni iletişimdir, yani haberleşme. Mektup yazan kişi, mektubunu yönelttiği, hitap ettiği kimseye her şeyden önce öznel haberler verir, bir bakıma içini döker. İşte bu özellik, içini dökme, mektubu günce ve anıya yaklaştırır. Öte yandan, seyahatler insana yeni yerler, yeni insanlar görme, imkânı vererek yaşantı zenginliği sunar; insan da yaşadıklarını, uzaktaki dostuna anlatmak yoluyla, onunla paylaşmak gereğini duyduğu için gezi mektupları seyahatname edebiyatında önemli bir yer tutar. Edebiyat tarihi içinde gezi mektuplarının anlamı bugün değişmiş, gazetelerde tefrika gezi notları biçiminde tek değil bütün bir okuyucu kitlesine hitap eder olmuştur. Değerlendirme yanı ağır basan gezi mektuplarında gazeteciliğin haber iletme, rapor etme tarzı egemendir. Öznelliğin payı, mektup türünün bir gereği iken, bunun yanı sıra siyasal bilgiler, eleştiriler belirginleşir. Edebiyat tarihine geçmiş ünlü gezi mektupları vardır: Heine'nin Berlin'den ve Polonya'dan mektupları (Briefe aus Berlin), (Briefe aus Polen) Börne'nin Paris'ten mektupları (Briefe aus  Paris) gibi. Bunlar bugünkü gazete temsilciliklerinin, muhabirliklerin mektuplarının öncüsü sayılmaktadır. Teknolojinin yeni imkânlar sunduğu günümüzde mektubun artık haberleşme fonksiyonundan çok şey kaybettiğini, telefon konuşmalarının mektuptan pahalı olsa da kolay, zahmetsiz oluşuyla tercih edildiği sık sık ileri sürülmektedir. Mektup yazmanın artık nostaljik bir tutumdan kaynaklandığı da, bu tezin açıklamaları arasında bulunuyor. Oysa mektubun hatıra defterini (günceyi) çağrıştıran, günceyle ortak bir özelliği vardır ki bu da kendini duyurmakla kalmayıp özelliğini bir anlık değil uzun süreli, hattâ ölümsüz kılmak isteğidir. Mektup sahibi (mektup kalem alan yazar) ister ki dile getirdiği duygu ve düşünceleri yazının kalıcılığından pay alsın. Çoğu zaman hitap ettiği bir kişi, yalnızca görünürde biridir, mektup yazan, onun şahsında çok kimseye seslendiğini, gizliden gizliye de olsa bilir, ya da böyle bir istek duyar. Yani bir gazete yazı türü olan "açık mektup" özelliğinden bir şeyler vardır özel mektup da da. Bilindiği gibi açık mektup, kitlelere hitaben, onlara kendi görüşünü duyurmayı amaçlayan, "seslenen" bir yazı türüdür. Gazetelerde yer alan "okuyucu mektupları" da çoğu kez eleştiri amaçlı değerlendirici ve yine "seslenici" özelliklidir.

Mektup formunun kurmaca niteliğe büründüğü de vâkidir. Yazanı ve muhatabı hayalî bu mektuplar, çok zaman esas yazarını sosyal-politik tehlikelerden korumak amacını taşır ve hiciv edebiyatının ürünleridir. Mektup yazıcısının hayalî oluşu; hiciv için zengin imkânlar yaratır. Alman edebiyatı tarihinde (16. yüzyıl) Epistolae obscurorum virorum (Gerici Adamların Mektupları) zihniyet hicvine klasik bir örnek sayılır. Bu mektuplarda alaya alınan karşı tarafın düşünceleri hayâli yazarın  düşünceleriymiş gibi kaleme alınmıştır.

Hayali mektubun sağladığı imkânlar, satirik-polemik alanda oldukça zengindir. Kısalığı, iki taraflı ilerlemeye uygun oluşu, (mektup-cevabı), yazı dizilerine dönüşebilmesi, hayalî mektuba geniş ufuklar açmıştır. Bu çeşit mektuplarda her çeşit konu işlenebilmekte, yazının, alıcının ve okuyucunun perspektiflerinin hesaba katılmasıyla anlatımda hiciv -güldürü- alay tatları sağlanabilmektedir.

Hayalî (fungiert) mektuba yakın bir başka mektup formu ise kurmaca (fiktiv) mektuptur. Kurmaca mektup, romancılıkta, özellikle Duygucuk ve Romantizm Akımlarında kullanılmıştır. Mektup formu, romana kahramanların kendilerini doğrudan, en içten biçimde anlatmalarına imkân verir, "anlatıcı"yı gereksiz kılar.

Öte yandan mektubun yalnızca bir edebiyat formu olarak kullanılması salt roman için söz konusu değildir. Bilim adamları, filozoflar, sanatkârlar da görüşlerini dizi mektup formunda açıklamışlardır. Juntus Liebig'in "Kimya Mektupları" (1844-47) (Chemische Briefe), zamanında bir mahallî gazetede yayınlanmıştı ve amacı, "aydınları kimya bilminin önemi ve problemleri hakkında aydınlatmak"tı. Alman Aydınlanma yazarı G. Ephraim Lessing, edebiyat eleştirisi ağırlıklı teorik görüşlerini "En Yeni Edebiyata İlişkin Mektuplar" (Briefe die neuese Literatur betreffend)ında (1759-1765) açıklamıştı. keza Schiller, estetik görüşlerini bir dizi mektupta toplar: "İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine Bir Dizi Mektup" (Über die aesthetische Erziehung des Menschen, in einer Reihe von Biefen) (1795)

Mektup, bir edebiyat formu olarak, 16. 17. 18. yüzyıllarda retorik-stilistik katı, kesin kurallara bağlıydı. Mektup, edebiyat gibi, hitabet gibi kendi başına bir sanattı. Epistolografie'nin mektup yazma sanatının öğretisi anlamında, eğitimde yeri vardı. Romantizm, kurallara  karşı açtığı savaşla mektupta da öznelliği sağladı, mektup formunu esnek hale getirdi.

Sanat ve düşünce tarihinde mektubun yeri, tartışma kabul etmez derecede büyüktür. Mektup yazma ve mektuplaşma yarı yarı değerlendirilmesi gereken olgular. Bazı hallerde mektup, yazarının statüsü ve içerdiği düşüncelerin önemi dolayısıyla değer kazanırken, bazı hallerde de mektubun muhatabının da aynı derecede saygınlığı sayesinde ilginç cevabî mektup da önem kazanır. Edebiyat tarihinde böyle değerli mektuplaşmalar vardır. Yazarlar arası ya da yazar-düşünür, yazar-ressam, ressam-besteci mektuplaşmaları, mektubu bir iç dökme, benini merkez tutma (gizli monolog) durumundan çıkarıp karşı tarafla diyalog kurma, etki etme, yani hitap ettiği kişiyi sürekli hesaba katma katına yükseltir. Goethe-Schiller, Schiller-Hölderlin, Goethe-Kleist, Hesse-Thomas Mann (örnekler her edebiyatta bulunabilir) mektuplaşması, mektup gibi mektuplaşmanın, iki tarafın da yazdıklarının önemli ve ilginç oluşunu gösterir.

Kısalığı, öznelliği ve özgünlüğü, mektubu deneme türüne yaklaştıran niteliklerdir. Çağımızın ileri teknolojisine rağmen mektuba, daha doğrusu nitelikli mektuba rağbet, sanırım insanlığın çağdaş başka bir erdemine dayanıyor: özgünlüğün değerini bilmek. Telefon, ancak kalıcı değeri olmayan, ama günlük hayatımız için önemli haberleşmede çabukluğu nedeniyle tercih ediliyor. Ama mektup belki de seyrekleştiği oranda nitelikliliği artıyor ve değerini koruyor.


İÇİNDEKİLER

-Edebiyatta Mektup/ Gürsel Aytaç 

ALMAN EDEBİYATI
-Gotthold Ephraim Lessing/ Gürsel Aytaç 
-Johann Wolfgang von Goethe/ Şükrü Çorlu 
-Friedrich Schiller/ Dursun Zengin 
-Heinrich von Kleist/ Nevzat Kaya 
-Georg Büchner/ Faruk Yücel 
-Christian Morgenstern/ Ender Ateşman 
-Heinrich Mann/ Şerife Doğan 
-Thomas Mann/ Ute Maria Okyar 
-Thomas Mann/ Nuran Özyer 
-Thomas Mann/ Cengiz Sarıçam 
-Hermann Hesse/ Rezzan Algün 
-Hermann Hesse/ Nevzat Kaya 
-Bertolt Brecht / M.Osman Toklu 
-Gottfried Benn/ Yüksel Baypınar 
-Günter Grass/ Ünal Kaya 

AMERİKAN EDEBİYATI
-William Faulkner/ Ayşen Nazlıel 
-Hart Crane/ Lâle Demirtürk
-Harriet Beecher Stowe/ Oya Batum Menteşe 

AVUSTURYA EDEBİYAT
-Hugo von Hofmannstahl/ İbrahim İlkhan
-Franz Kafka/ İclal Cankorel 
-Hermann Broch/ Gönülden Esemenli Söker 

FRANSIZ EDEBİYATI
-Madame de Sévigné/ Tuna Ertem 
-Roger Martin du Gard/ Cengiz Ertem 
-Gerard de Nerval/ Emin Özcan 
-André Gide/ Hande Turan 
-Paul Claudel/ Nurmelek Mataracı 
-Antonin Artaud/ Emin Özcan 

İNGİLİZ EDEBİYATI
-E.M. Forster/ Berrin Karayazıcı 
-Lady Mary Wortley Montagu/ Deniz Bozer 
-Virginia Woolf / Oya Batum Menteşe 

İSPANYOL EDEBİYATI
-Ramiro de Maeztu/ Nil Ünsal 
-Maria Josefa Canellada/ Hale Göknar 

İTALYAN EDEBİYATI
-Francesco Petrarca/ Zuhal Yılmaz 
-Torquato Tasso/ Nevin Özkan Peretti 
-Galileo Galilei/ Süheyla Öncel 
-Giacomo Leopardi/ Semra Uluğ 

LEH EDEBİYATI
-Juliusz Slowacki/ Kerem Akan 
-Gustaw Morcinek/ Neşe Taluy Yüce 
-Maria Pawlikowska-Jasnorzewska/ Neşe Taluy Yüce 

MACAR EDEBİYATI
-İstvan Örkeny/ İsmail Doğan

RUS EDEBİYATI
-Lev Nikolayeviç Tolstoy/ Kemal Aytaç
-Aleksandr Sergeyeviç Puşkin/ Mustafa Yıldırıcı
-Nikolay Vasilyeviç Gogol/ Birsen Karaca
-M.Y. Lermontov/ Emel Anel Gözkan
-Maksim Gorki/ Birsen Karaca
-Maksim Gorki/ Mustafa Yıldırıcı
-Aleksandr Blok/ Zeynep Günal

Dizisi: Edebiyat 
Türü: mektup
Düzelti: Nur Melek Mataracı / Nuran Demir
Cilt Bilgisi: Amerikan cilt
Kağıt Bilgisi: Enzo Cremy
Basım Tarihi: Ekim 1991
Sayfa Sayısı: 230
Kitap Boyutları: 13,5x 19,5 cm
ISBN No: 978-975-520-049-1
Barkod No: 9789755200491
Etiket Fiyatı:  43.- TL
e-kitap Fiyatı: 13.- TL

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Yukarı Çık!